Perşembe, Eylül 08, 2005

Efenim, sonunda gittik March_of the_Penguins’e. Pek hostu, pek tatliydi. Onceleri amaniiin ne de guzel tam bir aile filmi olarak orda burda reklami yapilinca haksiz bir gicik kaptiysam da, bunu filmle bagdastirmamayi basardim. “Aile bilmemnesi” etiketi yapistirilan seylere sorgusuz sualsiz hemen bir gicik olma egilimim vardir benim. Aile salonu basta olmak uzere, aile iskembecisi, aile tuvaleti, aile filmi vs gibi birtakim guzel ve hos konseptleri sadece aile kategorisine sigdirmaktan pek hazzetmemekteyimdir.. Filme donersek, minik izleyiciler icin icinde hos ve ogretici pek cok oge var tabii ki. Gelgelelim biraz s1k1c1 gelebilir filmin temposu miniklere. Biz buyukler icin de bir o kadar guzellik sunuyor film kanimca. Biz haliyle amerikan versiyonunu izledik. Artik her narrative filmin klasik sesi/aktoru MorganFreeman’in seslendirmesiyle beraber. Zaman zaman agir tempolu ama izleyiciyi sikmayan bir yavaslikta ilerleyen film hayattaki temel amaclari izleyiciye cok sirin bir kilifta sunuyor. Aslinda hep bildigimiz, tanidik olan seyler icin ne kadar ugras vermemiz gerektigini, sevgiyi, paylasmayi anlatiyor penguenlerin yasamlarindan bir kesitle. Penguenler ve biz insanlar hic de farkli degiliz dedirtiyor. Soyun devami icin yapilan fedakarliklari, cabayi takdir ediyor insan. Filmin linki icin buraya tiklanabilir.

1 yorum:

mono dedi ki...

ben öyle saatlerce belgesel izlemeyi sevenlerden değilim, ama penguenleri severim. gene de 1 saat salonda tıkılı kalıp penguenlerin yaşam döngüsünü izlemek sıkıcı bi fikirmiş gibi gelmişti, ta ki filmi izleyene kadar... hakikaten çok keyifli çekmişler takdir ettim, dış ses de fransızcaydı bizimkisinde ama anlamayınca altyazıdan okuyosun tabi, gene de fransızca ayrı bi hava vermişti kabul etmek lazım..